"Yargı Paketi Taslağı" olarak bilinen kanun tasarısı, yargı hizmetlerinin etkinliğinin artırılması amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını amaçlamaktadır. Tasarı, ceza hukuku açısından önemli sonuçları olacak şekilde, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un çeşitli maddelerinde değişiklikler yapılmasını öngörüyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da açıkladığı üzere, yapılan değişiklikler toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak üzere tasarlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin geçmiş dönemlerde verdiği kararlar da gözetilerek oluşturulan yeni kanunlar, kanuni sürelerin olabildiğince yeknesaklaşmasına ve yargıdaki kökleşmiş sorunların, özellikle de yakın zamanda Anayasa Mahkemesi’nde de gündeme gelen “yargılama süresi” hususundaki sistematik problemlerin çözümüne yönelik somut adımlar içermektedir.
Kanun taslağının sunduğu bazı değişiklikler aşağıda açıklanmıştır:
Kanun Taslağı ile kanuni süreler 2 haftada eşitlenmektedir.
-CMK 268. Maddesinde belirtilen itiraz süresinin 7 günden, “2 haftaya” çıkarılması,
-CMK 273. Maddesinde belirtilen İstinaf süresinin 7 günden “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihinden itibaren 2 haftaya” çıkarılması,
-CMK 291. Maddesinde belirtilen temyiz süresinin 15 günden “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihinden itibaren 2 haftaya” olarak değiştirilmesi,
-İstinaf ve temyiz sürelerinin tefhim tarihinden itibaren hesaplanması yerine “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren 2 hafta” olarak belirlenmesi öngörülmüştür.
Ayrıca adli para cezaları açısından miktar ve sınırlamalar yönünden değişikliklere gidilmiştir.
-CMK 272/3. Maddesine göre hapis cezasından çevrilenler hariç 3.000 TL ve altındaki adli para cezaları kesindi ve tekerrüre esas alınamıyordu, bu sınırın adli para cezaları için “15.000 TL” ye yükseltilmesi,
-TCK 52/2. Maddesinde adli para cezası sınırı olarak belirlenen 20 TL ile 100 TL arası miktarın, “100 TL ile 500 TL arası” olarak değişmesi,
-TCK 63/1. Maddesinde adli para cezasının 1 gün 100 TL sayılmaktayken, değişiklikle “500 TL üzerinden” mahsup yapılabilmesi tasarlanmıştır.
Yeni yargı reformu kapsamında hakaret suçu bakımından da önemli 2 yeni düzenleme bulunmaktadır.
- İlk olarak, öngörülen yeni sistemde hakaret suçlarında TCK 125/2.md. kapsamında uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirlenmiştir.
-İkinci olarak hakaret suçu TCK 75. Maddesinde düzenlenen ön ödeme sistemine dahil edilecek. Bu sisteme göre savcılık, hakaret suçuna ilişkin suç duyurularında TCK md.75'te yazılı hususları göz önünde bulundurarak doğrudan para cezası kesecek. Yeni yargı paketi kapsamında TCK 73. Maddesinde belirtilen şikayete bağlı suçlarda şikayet süresi 6 ay iken, hakaret suçları açısından süre “suç tarihinden itibaren 1 yıla” çıkarılmaktadır. Dolayısıyla bu sisteme göre işleyecek hakaret suçundan kaynaklı ön ödeme sisteminde mağdurların şikayette bulunmak için 1 yıl süreleri bulunmaktadır. Savcı hakaret suçunu işleyen faile, belirlenen para cezasını 10 gün içinde ödediği takdirde kişi hakkında kamu davası açılmayacağına ilişkin bilgilendirme yapacaktır. Failin 10 gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile 3 eşit taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilecek. Aynı kişi tarafından 5 yıl içinde ikinci defa tekrar hakaret suçu işlenirse önödeme hükümleri uygulanmayacak ve uzlaşma kapsamından da çıkarıldığı için doğrudan iddianame yazılarak asliye ceza mahkemesinde yargılama yapılacak.
Ceza yargılamasına ilişkin diğer önemli değişiklikler temyiz, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi ve şartlı tahliye konularını içermektedir.
-CMK 294/1. Maddesine “Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.” cümlesi eklenmiştir.
-Yeni kanun taslağında kararın tefhim tarihinden itibaren temyiz kalktığından, CMK 295. Madde tamamen kaldırılmıştır.
-CMK 231. Maddesinde belirtilen HAGB kararına karşı itiraz, Ağır Ceza Mahkemesine yapılır iken, artık “Bölge Adliye Mahkemelerine” yapılabilecektir. HAGB’ yi isteyip istememe şartı kaldırılmıştır. HAGB’yi ilk defa BAM vermiş ise veya Yargıtay ilk derece mahkemesi sıfatıyla vermiş ise temyize tabidir hükmü getirilmiştir.
-5275 sayılı İnfaz Kanunu 108. Maddesinde belirtilen, ikinci kez mükerrirlikte şartla tahliye daha önce uygulanmazken, ikinci kez mükerrir olanlara “(3/4) şartla tahliye oranı” getirilmiştir.
-5275 sayılı İnfaz Kanunu 105/A. Maddesinde belirtilen, denetimli serbestlikle tahliyede, şartla tahliyeye 1 yıl süre kalma şartı aranmaktaydı. Bundan sonra koşullu salıverilme için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürenin (4/5)’ü oranı cezaevinde, (1/5)’ini ise Denetimli Serbestlikte geçirme şartı getirilerek, ayrıca denetimli serbestlikten en fazla 3 yıl yararlanma hakkı getirilerek, denetimli serbestlikten otomatik değil, cezaya göre belli bir oranla yararlanma hakkı getirilmiştir.
Bu değişiklikler yasa yürürlüğe girerse; 01.04.2024 tarihinden itibaren uygulanacaktır.