Ülkemizde çoğu şirket taraf oldusğu sözleşmelerin hazırlanmasında, incelenmesinde; aynı zamanda davalarda ve icra takiplerinde işlerinin yürütülmesi ile temsiline yönelik bir şirket avukatına ihtiyaç duymaktadır.
Ayrıca sözleşmeli avukatı bulunan şirketler, avukatlarından sözlü ve yazılı görüş alarak önleyici hukuk hizmetinin nimetlerinden de faydalanmaktadırlar.
Önleyici hukuk, özellikle ticari hayatta şirketlerin taraf oldukları birçok hukuki ilişkide ve yapılacak işlemlerde ortaya çıkabilecek hukuki riskler süzgeçten geçirilerek ve bu risklerle karşılaşılmadan önce analiz yapılarak gerekli önlemlerin alınmasını ve bu şekilde sorunlar ortaya çıkmadan engellenmesini ve azaltılmasını hedefleyen bir hukuki metottur.
Yargılama süreçlerinin belirli usuller doğrultusunda ilerlemesi, yapılacak yanlışlar ile eksik yapılan işlemler nedeniyle hukuki bir sorun ortaya çıktığında çözümü hem çok fazla zaman almakta hem de maddi ve manevi külfet olarak ilgililere geri dönmektedir.
Hukuki işlemlerin uzmanlar eliyle yapılması hem olası risklerin önüne geçecek hem de uzman yardımı alınması dolayısıyla tarafları rahatlatacak ve güvende hissettirecektir.
Yine karşılaştıkları hukuki problemlerin şirket sahiplerinde ilk etapta bir infial yaratması söz konusu olabilir. Fakat bir avukat içinse günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir ve bu konuyla alakalı soğukkanlı olarak yol gösterebilecek ve çözüm üretebilecektir.
Gelişmiş ülkelerde avukatlar hukuki problemlerle karşılaşıldığında başvurulan bir merci olmaktan çok reel yaşamın, şahısların ve şirketlerin karar alma süreçlerinin bir parçası haline gelmiştir.
Türk Hukukunda dava açma yetkisine kabil herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve davasını takip edebilir. Ancak bu kurala bir istisna getirilerek bazı ticari şirketler açısından avukat bulundurulması zorunlu tutulmuş ve avukat bulundurma zorunluluğunun yerine getirilmemesi durumunda yaptırım uygulanması hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu madde 35/3 düzenlemesine göre :
Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir.
Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272. Maddesine göre :
“… ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.”
Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.
( Bu rakam 2023 yılı için aylık 10.008,00 TL * 2 = 20.016,00 TL’dir. )
Uygulamada yıl bazında belgeler istenmektedir. Bazen 1 yılın, bazen 2 yılın belgelerinin istenilmesi söz konusu olmaktadır. Savcılık soruşturmalarında Sözleşme ile birlikte, serbest meslek makbuzu ve ödeme dekontları istenilmektedir.
Geçtiğimiz 2022 yılı için “Sözleşmeli Avukat” Bulundurma zorunluluğu olup da bulundurmayan Anonim Şirketlere kesilebilecek cezalar şu şekildedir:
- 2022 Yılı İlk 6 Aylık Dönem (2022/1-6) İçin Aylık (5.004*2) = 10.008 TL,
- 2022 Yılı İkinci 6 Aylık Döne (2022/7-12) İçin Aylık (6.471*2) = 12.942 TL,
- Sözleşmeli Avukat 1 Yıl Bulundurulmadıysa Toplam = 137.700 TL
Anonim Şirketlerde Sözleşmeli Avukat Bulundurma Yükümlülüğünün yerine getirilmesi için şirket bünyesinde sigortalı bir avukatın çalıştırılmak suretiyle yerine getirilebileceği gibi yine bir avukatla avukatlık ücret sözleşmesi yapılarak aylık danışmanlık ücreti ödenmek suretiyle de yerine getirilebilmektedir.
Söz konusu yükümlülük gereğince yapılacak sözleşmede bulunması gereken hükümler, Avukatlık Kanunu Yönetmeliği Madde 73’te yer almaktadır.
Bu hükme göre, anonim şirket ile avukat arasında yapılacak sözleşme yazılı şekle tabiidir. Sözleşme, taraf sayısından bir fazla olacak şekilde hazırlanır. Hazırlanan sözleşmenin birer nüshası taraflara verilir. Sözleşmenin bir diğer örneği de avukatın kayıtlı olduğu baroya gönderilir.
Sözleşmede bulunması gereken hususlar ise şunlardır:
- İş sahibinin adı, soyadı, mesleki ya da ticari unvanı, adresi, vergi/T.C. kimlik numarası,
- Avukatın/avukatlık bürosunun/avukatlık ortaklığının adı, soyadı, unvanı, vergi/T.C. kimlik numarası,
- İşin tanımı,
- Avukatlık ücreti ve ücretin nasıl ödeneceği,
- Sözleşme hükümlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi değişikliklerine göre uyarlanacağı,
- Süresi,
- Sona erme koşulları,
- İşin harç ve giderlerinin iş sahibine ait olduğu, bunların peşin olarak ya da avukatın ilk talebinde derhal ödenmesi gerektiği, sözleşmede yazılı adresin avukatın bu konudaki taleplerini ileteceği adres olduğu, bu adrese yapılan tebligatların iş sahibine yapılmış sayılacağı ibaresi.
2023 yılı için 250.000 TL ve üstü esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı 100 ve üzerinde olan yapı kooperatiflerinin avukat bulundurması yasal zorunluluk olduğundan, bu kapsamdaki şirketler ve kooperatiflere, bulundukları ildeki Baro Başkanlıkları tarafından “Avukatlık Sözleşmesini” ibraz etmesi için bir yazı gönderilir. Bu yazı üzerine sözleşme ve belgeler sunulmadığı takdirde Baro Başkanlıkları tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına şirket hakkında suç duyurusunda bulunulur.
Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğu Kapsamında olan Anonim Şirketler şunlardır:
1) Esas Sermayesi 250.000,00 TL ve üzeri olan Anonim Şirketler
2) Sermaye Artırımıyla Esas Sermayesi 250.000,00 TL ve üzerine çıkan Anonim Şirketler
Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesine göre limited şirketlerde veya adi şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu yoktur. Yine Esas Sermayesi 250.000,00 TL altında olan Anonim Şirketler’de Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğu bulunmamakta olup; zorunlu olmaması avukat bulundurulmasına engel teşkil etmez ve olası hak kayıplarına uğramamak için bir avukattan hukuki destek almakta her zaman yarar vardır. Bu şirketler de kendi özgür iradeleriyle ihtiyari olarak Sözleşmeli Avukat bulundurabilirler.
Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğu şu hallerde başlamaktadır :
1) Esas Sermayesi 250.000,00 TL ve üzeri olan Anonim Şirketler’de şirketin ticaret siciline tescil edilmesi ile yani tüzel kişilik kazanması ile birlikte başlamaktadır.
2) Sermaye Artırımıyla Esas Sermayesi 250.000,00 TL ve üzerine çıkan Anonim Şirketlerde ise sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının ticaret siciline tescil ettirildiği andan itibaren başlamaktadır.
Avukat bulundurma zorunluluğuna tabi anonim şirketler ve yapı kooperatifleri bu yasal zorunluluğa uymadığı takdirde Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idari para cezası kesilir. Yaptırımlara maruz kalmamak adına sözleşmeli Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Hizmeti almak çok daha faydalı bir çözüm olacaktır.
Genel olarak avukatların şirketlere vermiş oldukları hukuki hizmetlerin bazıları şunlardır:
- Dava ve icra takipleri süreçlerinin yürütülmesi,
- Departmanlara hukuki danışmanlık hizmetleri verilmesi,
- Sözlü ve yazılı mütalaaların verilmesi,
- Sözleşmeler dâhil her türlü hukuki belgenin düzenlenmesinin sağlanması,
- Alacakların hukuki yollardan tahsilinin gerçekleştirilmesi,
- Şirketlerin fikri ve sınaî haklarını ihlal edenlerle hukuksal mücadele edilmesi,
- Hukuk bürolarıyla şirket arasındaki diyaloğun sağlanması,
- Alacakların tahsili ve borçların tasfiyesi süreçlerinin yürütülmesi,
- İş hukuku kapsamına giren her tür hukuki işlemlerin takip edilmesi,
- Adli ve idari yargı mercileri, noter ile diğer resmi kurum ve kuruluşlar nezdinde şirketlerin vekil sıfatıyla temsil edilmesi,
- Süreçlerin hukuki denetimlerinin sağlanması,
- Hukuki destek taleplerinin karşılanması
- Sözleşmelerin incelenerek; sözleşmedeki risklerin belirlenmesi ve bunların ortadan kaldırılması için öneriler verilmesi,
- Personel özlük dosyası örneklerinin hazırlanması
- Yönetim kadrolarının ve personelin hukuki ve teknik konularda eğitilmesi
Son olarak, avukat bulundurma zorunluluğunun amacı; şirketlerin faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu sağlamakla beraber şirketlere hukuki konularında bilgilendirme yapmaktır. Bu sayede hukuki sorunlar henüz vuku bulmadan çözüme kavuşturulur.
Yargıya taşınan/intikal eden hukuki işlerde ise avukatın iş takibi sayesinde dava ve icra işlerinin şirketin lehine olacak şekilde hukuki yoldan en kısa sürede çözüme kavuşturulması amaçlanır. Unutulmamalıdır ki avukat bulundurma yükümlülüğü her koşulda şirketlerin lehine olup bu sayede şirketler önleyici hukuk hizmeti de almış olacaktır.
Av.Burak EVCİ